İtibari Para (Fiat Currency) Nedir?
RehberGünlük hayatımızda önemli bir yere sahip olan itibari para nedir? Fiat currency nedir? Konu ile ilgili tüm bilgileri burada bulabilirsiniz.

İtibari Para Nedir?
Devlet tarafından düzenlenmiş bir para birimi itibari para olarak karşımıza çıkıyor. Altın ya da gümüş gibi fiziksel bir emtia tarafından değil onu piyasaya süren devlet tarafından desteklenen itibari paranın değeri, arz ve talep arasında bulunan ilişkiden ve kendisini çıkaran hükûmetin istikrarından kaynaklanıyor. Böylece itibari para nedir? sorusuna bu şekilde yanıt verebiliriz.

İçsel değere sahip olmayan fiat para, mal ve hizmetlerin satın alınması için kullanılabiliyor çünkü işlemde bulunan her iki taraf da para biriminin değeri üzerinde anlaşıyor. Modern banknotların büyük bölümü; ABD doları, euro ve diğer büyük küresel para birimleri dâhil olmak üzere itibari para birimi olarak kendisini gösteriyor.
Fiat para birimlerinin sahip olduğu değer, sadece hükûmetin bu değeri korumasından kaynaklanıyor. Bunların kendi başına herhangi bir faydası bulunmuyor.
Hükûmetler tarafından altın ya da gümüş gibi değerli bir fiziksel metadan madeni para basıldığında ya da belirli bir fiziksel meta için kullanılabilecek banknot basıldığında itibari para birimi ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte fiat para değiştirilemez ve onu destekleyen temel bir emtianın bulunmamasından dolayı basit bir şekilde tekrar satın alınamaz.
Devletin desteklediği fiat para, ulusal altın ya da gümüş stoku gibi fiziksel rezevlere bağlı olmadığı için enflasyon sebebiyle değer kaybetme ve hatta hiperenflasyon halinde değersiz hale gelme riski ile karşılaşıyor. İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından Macaristan'da görüldüğü gibi dünyanın en kötü hiperenflasyon örneklerinden bazılarında enflasyon oranı bir gün içerisinde ikiye katlanabiliyor.
İnsanların bir ülkenin para birimi ile ilgili güvenlerini kaybetmeleri halinde bahsedilen varlık artık değer taşımayacaktır. Bunun, altın tarafından desteklenen bir varlıktan çok farklı olduğunu söyleyebiliriz. Söz konusu varlık; takı ve dekorasyonun yanı sıra havacılık araçlarının, bilgisayarların ve elektronik aletlerin üretiminde de altına yönelik talepten dolayı içsel değere sahip oluyor.
İtibari Para Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Fiat para, 10'uncu yüzyılda Çin'de - özellikle de Yuan, Tang, Song ve Ming hanedanlarında ortaya çıkmıştır. 618 ila 907 yılları arasında hüküm süren Tang Hanedanlığı'nda değerli metallerin tedarikini aşan yüksek bir madeni para talebi söz konusuydu. Alacak dekontlarının kullanımına aşina olan insanlar, kâğıt parçalarını ya da kâğıt çekleri kolay bir şekilde benimsemişlerdir. Madeni varlık kıtlığı, insanları bunlardan banknotlara geçmeye zorlamıştır.
960 ila 1276 yılları arasında hüküm süren Song Hanedanlığı döneminde Sichuan bölgesinde gelişen alım satım yani ticaret, bakır para kıtlığına neden olmuştur. Tüccarlar özel banknotlar çıkarmaya başlamış, bu da ilk yasal ödeme aracı olarak kabul edilmiştir. 1276 ila 1367 yılları arasında hüküm süren Yuan Hanedanlığı'nda banknot tek yasal ödeme aracı haline gelmiştir. 1368 ila 1644 yılları arasında hüküm süren Ming Hanedanlığı döneminde ise banknot basımı Maliye Bakanlığına verilmiştir.
Batı, 18'inci yüzyılda banknot kullanmaya başlamıştır. Amerikan kolonileri, Fransa ve Kıta Kongresi, ödeme yapmak için kullanılan kredi mektuplarını çıkarmaya başlamıştır. Eyalet hükûmetleri tarafından banknotlar piyasaya sürülürken söz konusu banknotlar, yetkililere vergi ödemek için kullanılmıştır. Çok fazla kredi mektubu çıkarılması, enflasyonun risklerinden dolayı bazı tartışmalara neden olmuştur. New England ve Carolinas gibi bazı bölgelerde bonolar önemli ölçüde değer kaybetmiş ve bonoların değer kaybetmesiyle emtia fiyatlarında artış yaşanmıştır.
Ülkeler, savaş esnasında altın ve gümüş gibi değerli metallerini korumak amacıyla itibari para birimlerine yöneliyorlar. Buna bir örnek verecek olursak Amerika Birleşik Devletleri Federal Hükûmeti, Amerikan İç Savaşı esnasında "Greenbacks" denilen bir fiat para birimine yönelmiştir. Hükûmet, söz konusu savaş esnasında banknotun altına ya da gümüşe dönüştürülebilirliğini durdurmuştur.
Hükûmet ve bankalar, 20'nci yüzyılın başlarında banknotların ve madeni paraların talep üzerine nominal metalarına dönüştürülmesine izin verileceğini taahhüt etmiştir. Fakat bir yandan Amerikan İç Savaşı'nın yüksek maliyeti, diğer yandan da ekonomiyi tekrar inşa etmeye yönelik duyulan ihtiyaç nedeniyle hükûmet tarafından bunun iptal edildiği görülmüştür.
Bretton Woods Anlaşması ile bir ons altının değeri, 35 ABD doları olarak sabitlenmiştir. ABD Başkanı Richard Nixon, 1971 yılında altın rezervleri azaldığı için doların direkt olarak altına çevirilebilirliğini iptal etmek de dâhil olmak üzere çok sayıda ekonomik tedbir getirmiştir. Birçok ülke, o dönemden beri itibari para birimlerini benimsemiştir.
İtibari Para Avantajları Nelerdir?
Fiat para; altın, bakır ve gümüş gibi emtia bazlı varlığın aksine sabit bir değere sahip olması ile ön plana çıkıyor. 20'nci yüzyılda hem hükûmetler hem de bankalar, ekonomilerini konjonktür dalgasının sık sık yaşanan iflaslarından korumak amacıyla harekete geçmiş ve böylece fiat parayı kullanmak popüler hale gelmiştir. Emtia tabanlı varlıklar ise düzenli konjonktür dalgası ve dönemsel resesyonlar sebebiyle değişken hale gelmiştir.
Merkez bankaları, ihtiyaç duydukları zaman banknot basabiliyor ya da elinde tutabiliyor. Bu da onlara likidite, faiz oranları ve tedarik üzerinde daha fazla kontrol getiriyor. Mesela Amerikan Merkez Bankasının (FED) tedarik ve talep üzerindeki kontrolü; "2008 Küresel Ekonomik Krizi"nin, ülkenin finansal sistemine ve küresel ekonomiye daha fazla zarar vermesini engellemesini sağlamıştır.
İtibari Para ve Kripto Para Farkı Nedir?
Fiat para ile kripto para arasında bulunan temel fark; itibari para birimlerinin devlet desteğine bağlı olması, kripto para birimlerinin ise devlet desteği gerektirmemesidir.
İtibari varlık devlet tarafından düzenlenip finansal geçişler için yasal ödeme aracı olarak kabul edilirken kripto varlık ise merkeziyetsizdir yani coin değerini kontrol edecek bir yönetim organı söz konusu değildir. Kripto varlık, bütün ülkelerde yasal bir uygulama değildir.
Kripto varlıkların çoğu, FED gibi merkezi bir otoriteye gereksinim duymadan dolaşıma girmelerine imkân tanıyan ve "blockchain" olarak bilinen bir kriptografik bilgisayar ağı teknolojisinin kullanımı ile oluşturuluyor. Birçok kripto savunucusu; para birimlerinin merkezi otoriteler yerine kullanıcılar tarafından yönetildiği bu merkeziyetsizliğin, daha az yozlaşmış ve daha verimli mali sistemler ile sonuçlanacağına inanıyor.
Diğer yandan, hükûmetlerin kripto parayı ya da bunlarla ilgili teknolojileri ulusal sistemlerinde kullanmalarını önleyen herhangi bir şey bulunmuyor. El Salvador, 2021 yılının Eylül ayında Bitcoin'i yasal ödeme aracı olarak benimseyen ilk ülke olmuştur. Çin ise dijital yuan ile değişime ayak uydurmaktadır.
Kripto varlıkların çoğu merkez bankaları tarafından desteklenmediği için değerlerini, farklı kaynaklardan alıyorlar. Piyasa değeri bakımından en büyük dijital varlık olan Bitcoin genel olarak değerini piyasanın arz ve talep mantığı ile ortaya koyuyor.
Yalnızca 21 milyon Bitcoin üretilip kullanıma sunulabileceği belirtiliyor. Talebin artması halinde fiyatlar da artış gösteriyor. Fiat para ise teorik olarak herhangi bir zamanda daha fazlasının basılabilecek olmasından dolayı tedarik konusunda bir sınıra sahip değildir.
Kripto alanında yatırım yapan kişiler, söz konusu varlıkların gelecekteki değerleri ile ilgili olarak spekülasyon yapıyorlar. Bu nedenle fiyatların oldukça değişken olduğunu görüyoruz. Diğer yandan; bazı stablecoinler, değerlerini sabit tutmayı hedefleyen bir nakit rezervi ya da diğer metalar tarafından destekleniyor.
İtibari varlık, fiziksel banknotlar ve madeni paralar ile temsil edilebiliyor. Kripto varlıklarda böyle bir şey söz konusu değil. İtibari varlık, fiziksel ya da dijital formlarda temsil edilebildiği için çeşitli yöntemlerle saklanabiliyor. Kripto varlık ise dijital cüzdanlarda (veya kripto cüzdanlarında) saklanabiliyor.






